2 Aralık 2012 Pazar

Kirli Sepeti

Gitmek..
Çok uzağa gitmek bırakıp da günü.
Nasıl da kolay gelir bazen,bir anda,öylesine...
Hoş,kolaydır da.
Bazen dönmesi daha zordur,anlık gitmelerden.
Ne var bıraktıklarımdan,ne kaldı?dersin dönerken.
Soru boğazına oturur ,kurar bağdaşını...
Kalkıp da gitmek bilmez bir türlü,
Yerini seven misafir gibi.
Korkarsın...
Merak değildir artık bu;
Meraktan iki adım ötedesindir.
Korkudur ,her hayattaki karşılığı artık misafirinin...
Korkarsın buram buram,
Korkarak basarsın ayaklarını eşiğe,
Korkarak belirirsin bir siluet gibi döndüğün köşede...
Sonra bir bakarsın yelleri bile esmemiş ,mevsimi bile değişmiştir bıraktıklarının yerinde.
Hayat hepsini çoktaaan ''kirliye'' atmıştır,
Korkunun zerresine kadar hakkı vardır hani.
''Anneee!'' dersin şaşkın bir çocuk gibi sonra,
''Buraya bişeyler bırakmıştım; gördün mü?''

22 Ağustos 2012 Çarşamba

korku-cesaret paradoksu

Ne kötü şeyleri düşünmemeyi öğretebildim kendime,ne korkmamayı.
Çünkü ben ne zaman korksam bir şeyden ,o şey tam da BENİM başıma gelir.
Yoldan karşıya geçmekte olan adamın değil,parkta köpeğini gezdiren gencin değil,evinde televizyon karşısında örgü ören teyzenin değil... Tam da benimkine..
''Her şey yolunda,her şey çok güzel!'' dediğim her anın ardından da kötü bir şeyin olacağı korkusu içilme yerleşeli uzun zaman oldu.Benliğimde yer edindi, hatta ''BEN'' oldu. Ne zaman ''Yaşasın!'' olsa naralarım ardından gelen hep bir ''Tühh!'' oldu...
Bu çaresizlik hissi,midemle kalbim arasında bir boşluk bulup oraya yerleşti.Üstelik beynim de kabullendi onu.Bir organ muamelesi görmeye başladı kısa bir süre sonra. Her mutluluk anından sonra bir kalbime bir mideme vurdu vurup durdu korkum...
Korktukça başıma geldi,geldikçe ben korktum...
Ve daha da korkunç olanının aslında bunun bir sonunun olmadığını fark ettiğimde anladım;bu bir paradokstu.
Şimdi bu kısır döngünün hayatımı ele geçirişini izliyorum köşemden.Ve aklıma gelenleri döküyorum kalemimden teker teker...
Bir süredir korkmuyorum da zaten.
Bilin ki fazla cesursam o ara hayatımda iyi bişeyler olmuyor demektir benim.
Ve ben gerçekten çok fazla cesurum,şimdilik.

10 Temmuz 2012 Salı

Nankörlük Üzerine

Küçük hesapların peşine düşmeyecek insan,
Büyük kavgaların içindeyken.
Kendini bilecek,
Erdemi bilecek,
İnsanı bilecek önce.
Ufacık karları kazanç bilip de koşarsa ardı sıra
Görecek;
Ezilecek ,koca koca yamyamlar tarafından.
''Bugün buradayım ya , yarın kimbilir nerede?''
Demeyecek,insan olan.
Yerini de yatağını da bilecek..
Bilmezse eğer ,
Öğrenecek!
Gün olup da devran döndüğünde,
Gerisin geri gelirse eğer
Ne yattığı yatak ne yediği kap
Dönüp de tek selam vermeyecek!

2 Haziran 2012 Cumartesi

Bazen, yetmez...

Bazen sormak yetmez,sordukça da cevaplar yetmez olur zaten.
 Bazen düşünmek yetmez sorular için.
Hep eksik kalır bişey,içinde.
Sen ne yaparsan yap ,yaptığın yetmez.
Gitmek yetmez,kalmak... O zaten hiç bir şeye yetmez.
 Deliliktir yaptığın her şey, gideyim çekip dersin bilirsin çünkü durmak yetmez.
Kalkıp düşersin yola ,gittiğin her yol seni karanlık bi köşeden döndürür de ışığa kavuşturmaya yetmez,yetemez.
Yürürsün yürüdükçe,yollar yetmez.
Yorulursun,susarsın da  geldiğin çeşme başında içtiğin su yetmez..
Sığamazsın ne yere ne göğe,dünya yetmez.
 Konuşayım dersin ,belki anlarlar..Nafiledir çaban,kelimeler yetmez..
Bir şans dersin bir yürek ya hani..Bir insan...Seveyim dersin,kalbin yetmez.
Ben sığamadım hiçbir kalbe,kalbime de sığamadı ya hani kimse,
O vakit öleyim dersin ,uzanırsın toprağa boylu boyunca da yetmez bedenin ölmeye...

30 Mayıs 2012 Çarşamba

ÇOK...

Azdan biraz fazlaydın sen hep
Benim yanımda...
Azdan fazla ama ''çok'' değil.
''hep'' olamazdın zaten,bilmeliydim..
Ama ben hep ''çok''u düşledim.
İstedim...
İstedikçe az geldin.
Bekledikçe...
Yetmedin.
Çok istedim.
Bilmeliydim,düşünmedim...
Az dedim.
''biraz'' geldin...
Sonra bittin.

8 Mayıs 2012 Salı

DÖNmek

Fazlasıyla kaldım
Küçük hayal dünyam(ız)da
Toparladım valizimi
Dünyaya geri dönüyorum.

Üçüncü Tekil...


Ben,sen,o...
Ben,ben değilim
Sen de sen,
Artık...
Kimsenin göremediği;kimsenin göremediği kadar uzak.
Ve,kimsenin dokunamayacağı kadar tutsak.
Üçüncü tekiliz...
Aniden yükselen dudaklardan
O... Öyle ırak..
Sen,Ben değilsin
Ben de sen...
''Biz'' olamamıştık ya zaten hiç
Ya da ''Siz'' dedirtememiştik ki hiç
Üçüncü çoğullara...
Ben, bendim ya hani sen de sen...
Kimse kimseye benzemezdi
Ve kimse ''Sana'' da benzemezdi benim dünyamda.
Sen,Sen olamadığın o küçük zamanlarda 
''Ben''i de koyup gittin cebine
Bir üçüncü tekil bıraktın burada,
''Ben''den uzak
''Sen''den kaçak
Ve daima ''O'' olan...