31 Ekim 2010 Pazar

paranoya...

bugün benim kişiliğimin,aslında bildiğim ama bu kadar yüzleş(e)mediğim bi yanı ortaya çıktı.Herşey bundan üç (sanırım üç) gün önce başladı.Arkadaşlarla muhabbet ediyorduk.Bu muhabbet esnasında bir süredir hayattan kopuk olduğumu da farketmekle beraber….neyse bu ayrı bi konu,hatta bambaşka bi tartısma konusu.Hmm nerde kalmıstık,,ah evet muhabbet..Herneyse muhabbet esnasında bana maratondan bahsettiler;hani şu avrasya maratonu,,17.ci,biliyosunuz işte.Haberlerde maraton görüntülerinden çok köprünün nasıl sallandıgını,bunun gundemi ‘flaş haber modu’nda nasıl da mesgul ettıgını,hatta turkıyenın son gunlerdekı en buyuk olayının bu oldugunu,koprunun heran buyuk biz sangırtı kopartarak-ulusal ve dunya basınında- yıkılabılecegını,hatta bu mevzuunun yabancı bır karıkatur dergısınde bıle ele alındıgını-herzamankı gibi bızımle dalga gecılerek-,dehset ve sanırım bir parca da mubalaga ıle,agızlarını doldura doldura anlattılar.muhabbet uzunca bi sure de devam etti,gece yarısı olmasının etkısıyle olsa gerek felaket senaryoları gitgide yerını ‘şehir efsanelerı’ne bırakmaya baslamıstı.Herkes havuza bırsey atıyor,boylece hepımızı korkutacak yıgınla malzeme bırıkıyordu.Sesler hararetle yukselıyor,cıglıgımsı tonlara ulastıgında saatın gece yarısını gectıgı farkedılıp ‘Shhhttt’ler dolduruyodu odayı.O sırada tek hissettiğim ‘aman Tanrı’m,duyduğu her olayı korku filmine cevıren,hayatın bir korku filmi ve kendisinin de o korku fılmının bas aktrıstı olduguna ınanan ergen gibiyiz’ dusuncemdi.Ve hemen bu durumdan cıktım,arkama bıle bakmadan;kaçtım.Yapılabılecek en yanlıs seyı yaparak,bu muhabbetın ardına hemen uyudum.Tabii ki muhabbet yatmadan hemen once yenen zeytınyaglı yemek tadı vermıs ve gece boyunca ‘dunyanın sonu’ fılmı tadında ruyalara ev sahıplıgı yapmıstı sevgılı bılıncaltım.Boylece ‘paranoyamın ılk evresıyle’ tanıstım.Bu gorsel solenın ardından ,yaklasık 10 saatlık bir uykudan yani,uyandım.Lavaboya gidip yuzumu yıkarken aynaya bakıp gulumsedım;goz kırpıp ‘abarttın yıne dun gece=)’ demeyı de ıhmal etmedım.Gıyınıp cıktım.Karsı yakada oturan teyzeme gitmek uzere metrobuse bındım.Toplamda 25 dakıka surecek yolculuguma hazrdım,şimdilik.Herzaman ki gibi uzunçayır duragından bindim,kulagımda kulaklık ve en sevdıgım sarkılardan bırıyle.Metrobus kalabalıktı,olması gerektıgınden cok daha fazla..Bu beni rahatsız etmedı.Malum;şarkının sozlerı ruhumda yankılanıyor falan ya hani dunya umrumda degıl…Yer kopru girişi:gozume bi yazı takılıyor;kopruden önce son çıkış…Gulumsuyorum,nasılsa bırazdan kopruye giricez,hersey harıka ve ben yaklasık 10-15 dakıkaya teyzemlerdeyım.Dınledıgım sarkıyı mırıldanıyorum ama içimden;’coin operated boy siiting on the shelf..’ derken kopruye giriyoruuuuuzzz.devam edıyorum ‘he is a just a toy…’.ve pat metrobus duruyor,hem de koprunun tam ortasında.’i want….a…coın’.gozumu kapatıyorum.Sarkıyı ve diğer sesleri duyamaz oluyorum,sırtımdakı terleri anlatmama gerek yok sanırım,kalabalıktanya da ınsanlardan bunaldıgımdan falan degıl bızzat ıcımdekı duygu kalabalıgından olusuyorlar,daha da abartıp ‘tamam’dıyorum,o gun bugundu ve tam da BENIM gececegım gunu buldu.Benden bı oncekını ya da bı sonrakını degıl,tam BENİ!!ykıılmaya nerden basladı acaba tam ortadan mı??off yagmur da yagıyor.. Yuzerek kendımı ne kadar ıdare edebılırım acaba?? dıyorum.O zamana kadar yardım falan gelır heralde.Yagmurun yagması iyi,evet evet suya batmam zorlasır,tabı suya kavusmadan otobusun ıcındkı ızdıhamdan olmezsem.Sonra aklıma ertesı gunun gazete mansetlerı gelıyor:’ıstanbul’da dehset!’ yabancı basın da eksık olmuyor tabii ‘the end of ıstanbul!’ hatta yunan haber ajansları kesın ‘constantınopolıs’ yazar dıye de,sımdı cok sacmagelen bı dusunce gecıyor bırden,hafıften de sınırlenıyorum..Geri geri de gidemeyiz ki arkada kım bılır kac tane araba,otobus..vs vs vardır..Tamam,şimdi ‘film şeridi olayına’ girebiliriz diyor ve baslıyorum…Gerisini siz dusunun;pişmanlıklar,hatalar,keşkeler…Tam bir kaos aman Tanrım!!!ve birden nasıl oluyorsa,kendıme gelıp gozumu acıyorum ki;trafıktenmiş!! ve koprunun sonundayız bıle,dınledıgım sarkı(3.kez donuyordu mp3te) henuz bitiyor.Ve sarkının tamamı 4 dakıka 45 sanıye.Yanı tum bunlar 3 dakıka falan surmus.Kopruden cıkarken derın bır nefes alıyorum,oksıjeni sındıre sındıre,yıyorum adeta,nefes almak denmez boylesıne.Hah işte inecegım durak! zar zor ılerleyebılıyorum kapıya,bınbır zahmetle.Ayagımı yere bastıgım an ise dunyaya donusumle esdegerde…Hep oflayıp pufladıgım kalabalıga bu sefer gulumsuyorum,,ıslana ıslana evin yolunu tutuyorum…evet.’merhaba paranoyak halim!’